Bugüne kadar yapılan en büyük aşı araştırmasına göre, Pfizer, Moderna ve AstraZeneca gibi şirketlerin ürettiği Kovid aşılarının nadir görülen kalp, beyin ve kan bozuklukları hastalıklarıyla ilişkilendirildiği açıklandı.
Küresel Aşı Veri Ağı’na bağlı araştırmacılar tarafından, sekiz ülkede aşı uygulanan toplam 99 milyon kişiyi analiz edilirken 13 tıbbi durumdaki artışlar izlendi.
NADİR GÖRÜLEN HASTALIKLARDA ARTIŞ GÖRÜLDÜ
Vaccine dergisinde yayınlanan çalışma, aşıların nörolojik, kan ve kalple ilgili tıbbi durumlarda artışla bağlantılı olduğunu ortaya çıkardı.
Pfizer-BioNTech ve Moderna’nın mRNA aşılarının birinci, ikinci ve üçüncü dozlarında nadir görülen miyokardit (kalp kası iltihabı) vakaları bulundu.
Çalışmada, başka bir kalp rahatsızlığı olan kalp kası iltihabı olan perikarditin, AstraZeneca’nın viral vektör aşısının üçüncü dozunu alanlarda 6,9 kat daha fazla risk taşıdığı ortaya çıktı.
Moderna aşısının birinci ve dördüncü dozunun riskinin sırasıyla 1,7 kat ve 2,6 kat arttığının da görüldüğü aktarıldı.
KAN PIHTILAŞMASINI ARTIRIYOR
Oxford Üniversitesi tarafından geliştirilen ve AstraZeneca tarafından üretilen virüs vektör aşılarından dolayı beyinde bir tür kan pıhtılaşması riskinin de arttığının tespit edildiğini söyledi.
Araştırmaya göre, AstraZeneca aşısı alan kişilerde bağışıklık sisteminin sinirlere saldırdığı nadir bir nörolojik hastalık olan Guillain-Barre sendromuna yakalanma riskinin de 2,5 kat daha fazla olduğu ortaya çıktı.
Araştırmacılar, bir omurilik iltihabı olan transvers miyelit için olası güvenlik sinyallerinin, hem viral vektör hem de mRNA aşılarından sonra akut dissemine ensefalomiyelit, beyin ve omurilikteki iltihaplanma ve şişme gibi, viral vektör aşılarından sonra tanımlandığını buldu.
Dünya Sağlık Örgütü’nün bir araştırma kolu olan Yeni Zelanda’daki GVDV’deki uzmanlar, aşıdan sonra beklenenden daha yüksek vakaları tespit etmek amacıyla, denekler arasında “özel ilgi uyandıran olumsuz olaylar” olarak değerlendirdikleri 13 tıbbi durumu inceledi.
TARTIŞMALAR YENİDEN ALEVLENDİ
Aşılar, pandeminin başlangıcından bu yana dünya çapında 13,5 milyardan fazla doz uygulandı. Aşılananların küçük bir kısmının aşılardan zarar görmesi, aşıların yararları ile riskleri arasındaki tartışmayı alevlendirdi.
Danimarka’daki Statens Serum Institut Epidemiyoloji Araştırma Departmanından baş yazar Kristýna Faksová, yaptığı açıklamada, “Bu çalışmadaki popülasyonun büyüklüğü, nadir görülen potansiyel aşı güvenliği sinyallerinin belirlenmesi olasılığını artırdı” dedi.
Araştırmaya dahil olmayan bir uzman ise, aşıların faydalarının risklerinden daha ağır bastığını ileri sürdü.
Biyoteknoloji şirketi Centivax’ın CEO’su Jacob Glanville, “SARS-CoV-2 (COVID-19) ile enfekte olduğunuzda tüm bu olumsuz olayların görülme olasılığı hala çok çok daha yüksek, bu nedenle aşı olmak hala açık ara daha güvenli bir seçim” dedi.