Türkiye’de su ve çayın ardından en çok tüketilen içecek kola olmaya devam ediyor.
Bu nedenle asitli içecek üreticileri için Türkiye pazarı oldukça önemli. Birçoğumuzun çocukluk yıllarında alışmış olduğu, kalın ve iri gövdeli 330 ml boyutundaki kutu kola tasarımlarına ise birkaç yıldır market raflarında rastlanmıyor.
İçecek üreticileri, bu tasarımın oldukça dezavantajlı olduğunu belirterek, yıllar önce tamamen uzun içeriklere geçti. Bu kararın alınmasında ise temel sebepler şu şekilde:
1) GRAMAJI DÜŞÜRMEK
Her ne kadar dönüşüm aşamasında ortaya çıkan yeni tasarımlar da 330 mililitre olarak üretilse de, artık birçok markette 330 ml boyutundaki kola bulmak zor. Firmalar, tasarım değişikliğinin ardından kolaları 250 ve 200 ml boyutuna düşürerek, gramı azaltıp enflasyon karşısında gizli bir zam yapma tekniğini benimsedi.
2) NAKLİYE SÜRECİNDE KOLAYLIK
Eski kutu şişelerinin kalın gövdeleri, bir kutu içerisine koyulabilecek kola miktarını oldukça aşağı çekmekteydi. Yeni tasarımda, aynı boyutta bir kutu içerisine neredeyse yüzde 35 oranında daha fazla kola şişesi koyulabiliyor. Bu durum ise nakliye aşamasındaki maliyetleri düşürüyor.
3) TÜKETİCİYE YENİLİK VE FARKLI TASARIM SUNMAK
Değişikliğin başka etkin noktalarından biri de, tüketiciye yeni bir tasarım sunarak farklı lezzet algısı oluşturmak ve rakip firmaların önüne geçebilmek. Bugün bazı kola üreticileri eski tasarımı kullanıyor olsa da, sektördeki dev firmalar yeni ve uzun tasarımda ısrarcı durumunda.
Nostalji severler tarafından eski tasarımın daha iyi olduğu savunulurken, eski tip kola şişelerinin içerisindeki kola miktarının yeni 330 ml boyutundaki kutulara göre daha fazla olduğunu savunanların sayısı ise azımsanamayacak kadar fazla.