Bu gün sizleri Oregon’da kendi kendini yetiştirmiş bir sanatçı olan Brian Mock ve sıra dışı sanatı ile tanıştıracağız. Geri kazanılmış malzemeleri yeniden hayata döndüren Brian Mock’un bu yolculuğa nasıl başladığına ve devam ettiğine dair sorulan sorulara cevaplar verdi.
Buyurun bakalım… ???
Kaynak: https://www.boredpanda.com/sculptures…
Brian Mock çatal, vida ve araba parçaları gibi eşyaları alıp onları muhteşem heykellere dönüştürüyor.
Sanatçı, eserleri için etrafındaki makine ve araba mağazalarından bir şeyler topluyor ve kendisi çöp kutularına, insanların bodrumlarına ve garajlarına ücretsiz erişim iznine de sahip.
“Eski malzemelerden yeni bir şey yapma fikrini her zaman sevmişimdir. Bu eğlenceli ve yaratıcı işin avantajı da hurda malzeme kullanarak onları çöplerden uzak tutmak.”
Mock, “Umarım sanatım insanları daha az atık üretmek için kendi yaratıcı önlemlerini almaya teşvik eder,” diye de ekliyor.
Çocukluğundan beri resim yapmayı çok seven Brian, yıllar geçtikçe resim yapmanın yanında ahşap da oymaya başladı.
Ancak 1990’ların sonlarına doğru geri dönüştürülmüş metallerle heykel yapmaya başladığında gerçek tutkusunu keşfetmişti.
Kendi kendine nasıl kaynak yapılacağını öğrendi ve bu konuda gerçekten başarılı olarak sanatını özel ve özenle hazırlanmış hale getirdi.
“Eski, gündelik nesnelere tek bir heykel olarak yeni bir hayat vermek sanatsal açıdan zorlu ama bir o kadar da tatmin edici bir süreç.”
“Çalışmalarım becerikliliği vurgulamak ve hitap edilen kitlenin sanatıma karşı katılımını teşvik etmek üzere tasarlandı.”
“İzleyicilerin tepkileri yaratıcılığımı besliyor ve vizyonlarımı hayata geçirmeme yardımcı oluyor,” diye de belirtiyor.
Heykel yaratma konusunda onu tutkulu kılan şeyin ne olduğu sorulduğunda da şu cevapları verdi;
“Benim tutkumun kökleri kendimi ifade etmeye dayanıyor, çocukluğumdan beri sözlü iletişimle bir mücadele içerisindeyim.”
“Bu yüzden bir bakıma heykellerimin benim yerime konuştuğunu hissediyorum.”
“Çalışmalarım aracılığıyla, tek kelime etmek zorunda kalmadan bir açıklama yapabilir ya da sadece bir duyguyu aktarabilirim.” diye eserlerinin kendi için ne kadar anlamlı ve önemli olduğunu da betimliyor.
Sanatçıya bu zorlu ve çok emek gerektiren sanata devam etmesini sağlayan şeyin ne olduğu da soruldu:
Bir heykeltıraş olarak bu mecrada büyümesinin ve gelişmesinin kendisini motive ettiğini söyledi.
“20 yıldan fazla bir süre önce başladığım zamana, ya da hatta 5 yıl öncesine kıyasla şu anda yaptığım işteki gelişmeyi görüyorum ve bir yıl, beş yıl ya da on yıl sonra ne kadar gelişme olabileceğini çok merak ediyorum.”
“Her zaman daha iyi olmak için çabalıyorum. Henüz yapmadığım çok sayıda şey olması beni daha da motive ediyor, her şeyi en az bir kez yapmayı denemek istiyorum!”
Boston’daki Revere Hotel için yaptığı ve üzerinde kalıcı bir etki bırakan zorlu bir proje hakkında yaşadıklarını paylaştı.
“At sırtında 3 metre boyunda bir Paul Revere’di ve montaj için 2 metre bile olmayan bir lobi kapısından geçmesi gerekiyordu.”
“Bu, bir heykeli bölümler halinde oluşturup göndermek ve ardından yerinde tamamlamak zorunda kaldığım tek zamandı.”
“Yaşamak için sanat yapmak her zaman hayalimdi, bu yüzden aldığım her proje bir hayalin gerçekleşmesi anlamına geliyor.”