Türkiye’yi Güçlendirmek İsteyen ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack’tan Önemli Açıklamalar
ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Tom Barrack, HaberTürk TV’den Sena Alkan’ın sorularını yanıtladı.
Barrack, “Artık askeri müdahale yok, bölünme yok, neocon dönemi sona erdi’ dediniz. Ne değişti? Yeni bir Amerikan büyük stratejisi mi şekilleniyor?” sorusuna, “Bence dünya çapında yeni bir strateji şekilleniyor. Her gün penceremden Boğaz’a baktığımda bunu hatırlıyorum, bile, bizden önce kaç medeniyet geldi geçti. Başkanımızın, yani patronumun, felsefesi başından beri hep aynıydı: Güç yoluyla refah ve barış” dedi.
“MAZLUM ABDİ’NİN TUTUMUNDAN GURUR DUYUYORUM”
Suriye’de YPG/PYD’nin Şam hükümetine eklemlenmesine dair Barrack, “Evet, bir entegrasyon olacak. Mazlum Abdi bu süreci son derece sorumlu ve akıllıca yürütüyor. Kendi topluluğunun hassasiyetlerine karşı dikkatli davranıyor. Bakın, bu kolay bir şey değil. Şimdi mesele şu: SDG ve YPG’nin yeni bir askeri, sivil ve siyasi yapıya nasıl entegre olacağı. Bu zaman alıyor. Ama hem Suriye hükümetinin bu sürece nasıl yaklaştığından hem de Mazlum Abdi’nin tutumundan gurur duyuyorum. Sorumluluk alıyor, kendi toplumunu korumaya çalışıyor” dedi.
Suriye hükümetinin Süveyda’da yaşananlardan sonra, tüm azınlık gruplarının sürece dahil edilmesi konusunda kararlı olduğunu belirten ABD büyükelçisi, bunun zaman alacağını söyledi.
Barrack, entegrasyon konusunda bir takvim olmadığını, umutlu olduğunu, yakın gelecekte her şeyin netleşeceğini ve entegrasyon sürecinin başlayacağını belirtti.
“DÜNYANIN EN İYİ DIŞİŞLERİ BAKANLARINDAN BİRİNE SAHİPSİNİZ”
Hakan Fidan için “Dünyanın en iyi dışişleri bakanlarından birine sahipsiniz” ifadesini kullanan Tom Barrack, “Hakan Fidan her gün çevresindeki en karmaşık konularla uğraşıyor ve bunu zerafet, incelik ve derin düşünceyle yapıyor. Aynı şekilde İbrahim Kalın, istihbarat kurumunuz da öyle” dedi.
“YENİ SURİYE’Yİ BOZMAK İSTEYEN DÜŞMAN ÇOK FAZLA, AMA BUNLAR AKLINIZA HEMEN GELENLER DEĞİL”
Barrack, Fidan’ın “(Suriye’de): Bölme girişimi olursa müdahale ederiz” ifadesine ilişkin ise şunları söyledi:
“Böyle şartlarda taraflardan herhangi birinin ne yapacağına dair varsayımlarda bulunarak bir cevap veremem. Bu ani gelişen olayların, özellikle burada, kimsenin askeri müdahalesine yol açtığını sanmıyorum çünkü suçlunun kim olduğunu asla tam bilemezsiniz. Yeni Suriye’yi bozmak isteyen düşman çok fazla; yüzlercesi var, ama bunlar aklınıza hemen gelenler değil. Mesela İran var, ki ABD için kesinlikle bir düşman. Türkiye ile ilişkileri farklı.
Bir zamanlar İsrail ile Türkiye arasında bir iyi bir ilişki vardı. Türkiye, 1948 Balfour Deklarasyonu’ndan sonra İsrail’i tanıyan ilk ülkeydi. 7 Ekim’den önce neredeyse bir ticaret anlaşması yapılacaktı. Şimdi yaşanan, şahsi fikrim, büyük ölçüde Gazze ile ilgili. Gazze devam ettiği sürece, özgür dünyanın birçok kesiminin, özellikle İslam dünyasının, olan biteni anlaması zor. Ama Hristiyan dünyası ve Yahudi dünyası da sınırda, nasıl devam edeceğini anlamaya çalışıyor.”
F-35 VE S-400 MESELESİ
Barrack, “F-35 jetleri ve S-400 meselelerini yıllardır tartışıyoruz. Bu konuda herhangi bir orta yol çözümü gündemde mi?” sorusuna, “Kesinlikle. Bir çözüm bulacağız. Ama Türkiye sadece NATO’da bir savunma ortağı değil, bölgesel ortağımız olmalı. Bu mesele 2017’den kalma ve yanlış anlaşılan bir konu. On yıl sonra çok farklı bir ortamdayız ve çözüme koşuyoruz. F-35, F-16, S-400 meselesi, ki bu politik bir sürtüşmeydi, hepsinin çözümü var. Özellikle 100 milyar dolarlık ticaret hacmi kurarken ve NATO giderek Türkiye’den daha fazla yardım, tavsiye ve destek beklerken. Umarım kısa vadede bir çözüm görürüz. Sanırım giderek yaklaşıyoruz” diye yanıt verdi.
“BENİM RAF ÖFRÜM ÇOK KISA”
ABD Başkanı Donald Trump için sık sık “patronum” diyen Barrack, “Benim patronum sonuç istiyor. Ve burada istediği şey şu: Türkiye’nin Amerika ile yan yana, daha yüksek bir öneme ulaşması. Ortadoğu’nun bir tür İbrahim Anlaşmaları çerçevesinde barışa kavuşması. Herkes kendi bakış açısını koruyabilir ama bir uyum sağlanmalı. Ve bunu kendi görev süresi içinde yapmak istiyor. O yüzden şöyle bakıyorum: Benim raf ömrüm çok kısa. Daha çok çalışmam, daha akıllı çalışmam, çıkarlarla uyumlu olmam gerekiyor. Geçmişin derslerini yanımda taşımalıyım. Bu süreçte, bu topraklarda ruhum da beslendi, çünkü dürüst olmak gerekirse, eve dönmüş gibi hissediyorum” diye konuştu.
ERDOĞAN-TRUMP YORUMU
Türk yetkililerle ilişkilerinin eskisinden çok daha iyi olduğunun altını çizen Barrack, açıklamalarını şu sözlerle tamamladı:
“(Türk yetkililer) Son derece sorumluluk sahibi insanlar. Erdoğan ile Trump’ın da bir ilişkisi var. Başkan Trump böyle çalışmayı sever. Önce yeri, sistemi, siyaseti değerlendirir; sonra da o sistemden sorumlu olan kişiyle, yani liderle ilişkİ kurar. Biz o ekibe büyük saygı duyuyoruz. El ele çalışıyoruz. Ve bu iki başkan doğrudan iletişim kuruyor. Patronum bildiğiniz gibi bir ‘anlaşma sağlayıcıdır’ Burada sadece Boğaz’da dolaşıp keyif yapmak için bulunmuyor. Yardım etmek, ilham vermek ve gerçek bir ortaklık kurmak istiyor. Başkan Trump ile ilişkim çok yakındır, 40 yıldır kişisel dostuz. Ama o Amerika Birleşik Devletleri Başkanı. Ben sahada çalışan bir neferim. Dolayısıyla elbette onunla sıkça konuşuyorum. Ondan talimat alırım.”