İskoçya’nın Lismore Adası’nda yaşayanlar, kapanmak üzere olan adanın tek dükkanı ve postanesini satın alarak kurtardı. Dükkan, bu yılın başında dükkanı işleten öğretmenin okula dönmesi üzerine kapanma tehdidiyle karşı karşıya kalmıştı.
Lismore Topluluğu Vakfı’nın (LCT) başlattığı kampanyaya 230’dan fazla destekçiden 80 bin sterlin bağış geldi. Şimdi adanın 160 sakini için bir merkez oluşturmayı planlıyorlar.
Vakıf başlangıçta hisseleri satın almak, gerekli yenilemeleri yapmak ve işletmeyi en az beş yıl çalışır durumda tutmak için 70 bin sterlin toplamaya başlamıştı. Ancak yazlık sahiplerinin ve adanın düzenli ziyaretçilerin yanı sıra komşuların katkıları, toplanan bağışları 82 bin sterlinin üzerine çıkardı ve rakam artmaya devam ediyor.
‘İZOLASYON HİSSİ DAHA DA ARTARDI’
Vakıf başkanı Andy Hough, dükkanın açık kalmasının, adanın yerel sakinlerinin Oban’a gidiş-dönüş üç saat süren bir yolculuğu yapmak zorunda kalmayacakları anlamına geldiğini söyledi ve şu ifadeleri kullandı: “Zaten kırılgan bir nüfusumuz var ve bu, izolasyon hissini daha da artırırdı. Bu, nüfus azalmasının başlangıcı olabilirdi. Ancak, ister daimi sakinler ister yazlıkçılar olsun, hayatın her kesiminden insanların bu topluluk ruhunu oluşturmak için bir araya geldiğini görmek cesaret vericiydi. Artık insanlar market alışverişine ulaşabiliyor, bu onları feribota bağlı olmaktan kurtarıyor.”
Bu hafta yapılan kurdele kesme törenine ada nüfusunun neredeyse yarısı katıldı. Dükkanda tam zamanlı çalışanlar bulunacak, ancak iş planlaması gönüllüler tarafından desteklenecek. 2018 yılında emekli olunca Wight Adası’ndan Lismore’a taşınan 66 yaşındaki Hough, Wi-Fi kurulumu da dahil olmak üzere dükkanın yerel topluluk için bir çekim noktası haline gelmesini istediğini söyledi. Ancak Vakfın kâr elde etmek istediğini de sözlerine ekledi: “Burası sadece insanların yiyecek satın aldığı bir yer değil, insanların gelebileceği, sohbet edebileceği, aradığını bulabileceği bir yer. İki küçük çocuğu olan bir yöneticiyi işe aldık. Onlara dükkândan maaş veriyoruz, dükkânda harcıyorlar. Bu da diğer her şey gibi bir hizmet ancak kayba uğramadığından emin olmak istiyoruz.” (BBC Türkçe)
