“`html

DEM Partisi İmralı’dan Öcalan ile Görüştü

Dün sabah saatlerinde, DEM Parti’nin yedi kişilik İmralı heyeti, Adalet Bakanlığı’nın onayıyla İmralı Adası’na giderek terör örgütü lideri Abdullah Öcalan ile önemli bir görüşme gerçekleştirdi. Heyet, İstanbul’daki bir otelde düzenlenen basın toplantısında Öcalan’ın yazılı mesajını kamuoyuna sundu. İlk konuşmayı yapan DEM Partili Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, sürece katkıda bulunan herkese teşekkür ederek, “Ülkemizin bütün evlatlarına, asker ve polisi ayırt etmeksizin, bu karmaşık süreçte kaybettiklerimize rahmet diliyoruz” şeklinde sözlerine başladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel başta olmak üzere, katkı sağlayan tüm siyasilere teşekkür eden Önder, “Barış için mücadele eden, bedel ödeyen veya dua eden herkese teşekkür ediyorum. Ülkemizin artık bir gülistana dönüşme zamanı gelmiştir. Tarihin olumlu bir kırılma anındayız” dedi.

Kürtçe ve Türkçe Okunmuş Mesaj

Öcalan tarafından hazırlanan bir sayfalık mesaj, ilk olarak Ahmet Türk tarafından Kürtçe ardından Pervin Buldan tarafından Türkçe olarak okundu. Öcalan’ın imzasıyla “25 Şubat” tarihini taşıyan çağrısı şu şekilde ifade edildi:

PKK’nın Süresi Dolmuştur: PKK, 20. yüzyılın en büyük şiddet döneminde, iki dünya savaşının, reel sosyalizmin ve küresel soğuk savaşın etkisi altında gelişmiştir. Bu süreç, Kürt kimliğinin inkârına ve ifade özgürlüğü üzerine öngörülemeyen yasaklamaların etkisine dayanmıştır. 1990’larda sosyalizmin çöküşü ve kimliklerin yeniden tanınması, PKK’nın anlamını kaybetmesine ve tekrar eden bir yapı haline dönüşmesine neden olmuştur. Bu nedenle, PKK’nın mevcut durumu sona erdirmiştir.

Kürt ve Türk İttifakının Önemi: Türkler ve Kürtler, tarihleri boyunca varlıklarını sürdürmek ve hegemonik güçlere karşı durmak için sürekli bir ittifak içinde kalmayı benimsemişlerdir. Son 200 yıllık kapitalist modernite süreci, bu ittifakı parçalamış ve bu durum çeşitli toplumsal sonuçlara yol açmıştır. Günümüzde bu tarihi ilişkilerin yeniden yapılandırılması, kardeşlik anlayışı ve inançları göz önünde bulundurarak, temel bir görev haline gelmiştir.

PKK’ya Eleştiriler: Demokratik bir toplum ihtiyacı artık kaçınılmazdır. Cumhuriyet tarihinin en uzun sürmüş isyan ve şiddet hareketi olan PKK’nın, destek bulması demokratik siyaset yollarının kapalı olmasından kaynaklanmıştır. Aşırı milliyetçi savrulmalar, tarihsel toplum yapısına yeterli bir yanıt vermemektedir. Kimlik saygısı ve özgür ifade ile demokratik örgütlenme ancak mevcut demokratik alanlarla mümkün olacaktır.

Silah Bırakma Çağrısı: Demokrasi dışı yollarla çözümler üretilmesi mümkün değildir. Demokratik uzlaşma en temel yöntem olmalıdır. Barış ve demokratik toplumun dili, gerçekliği yansıtma sorumluluğuna sahiptir. Sayın Bahçeli’nin çağrısı ve Cumhurbaşkanı’nın iradesi ile diğer siyasi partilerin olumlu yaklaşımları çerçevesinde, silah bırakma çağrısını yapıyor ve bu tarihi sorumluluğun altını çiziyorum.

PKK Kendini Feshetmeli: Her çağdaş toplum ve parti, varlığını zorla sona erdirmeden, gönüllü olarak devlet ve toplumla bütünleşmek için kongrelerini toplayarak karar almalıdır. Tüm grupların silah bırakması ve PKK’nın kendini feshetmesi gerekmektedir. Kendim ve inanan kesimlere selamlarımı iletiyorum.

Öcalan’ın çağrısının el yazısı metni de sunulmuştur. Metin önce Kürtçe, ardından Türkçe olarak okundu.

*PKK’nın süresi tükenmiştir.

*Ayrı ulus-devlet, federasyon ve özerklik çözümleri tarihsel topluma yanıt verememektedir.

*Silah bırakma çağrısında bulunuyor ve bu sorumluluğu üstleniyorum.

*Toplumla bütünleşmek için kongre toplayın; tüm gruplar silah bırakmalıdır.

Dört Dil İçin İlgi Yoğun

*Basın toplantısına 300’den fazla gazeteci ve 140 basın kurumu akreditasyon kaydı yaptırdı. Akreditasyon süreçleri kapatılmış olmasına rağmen birçok gazeteci gözlem yapma talebinde bulundu.

*Açıklama Türkçe, Kürtçe, Arapça ve İngilizce olarak yayımlandı.

*İmralı Heyeti odaya girdiğinde, katılımcılardan zılgıtlar yükseldi. Türkçe, Kürtçe ve İngilizce “Barış, Demokratik ve Toplum Çağrısı” yazılı ekran karşısında topluluğa seslendiler.

Notu da Paylaştı

Sırrı Süreyya Önder, Öcalan’ın çağrısının okunmasının ardından, ayrıca bir notunu da kamuoyuyla paylaştı. Öcalan’ın notunda “Bu perspektifin oluşturulması, şüphesiz ki silahların bırakılmasını ve PKK’nın kendini feshetmesini gerektirmektedir” ifadelerine yer verildi.

Konuşma İçin Temel Noktalar

Demokrasi ile Çözüm: Öcalan, PKK’nın kaynak bulmasının, demokratik siyaset yollarının kapalı olmasından doğduğunu belirtti. “Aşırı milliyetçi yönelimlerin zorunlu sonucu olan; ayrı ulus-devlet, federasyon ve idari özerklik çözümleri, tarihsel toplum yapısına yanıt olamamaktadır” dedi. Çözüm için demokratik alanları ve toplumu vurguladı.

Neden Önce Kürtçe?

Öcalan’ın metni ilk olarak Kürtçe okunmuş; uzmanlar, çağrının asıl muhatabının Suriye, Irak ve İran’daki örgüt yöneticileri ve destekçileri olduğunu belirtmiştir.

‘Tüm Gruplar’ Kimleri Kapsıyor?

Öcalan, “tüm silahlı gruplar” ifadesiyle PKK, YPG ve PJAK başta olmak üzere bu yapılarla ilişkili grupları hedef almıştır.

Öcalan, çağrısında “Kürt-Türk ittifakı”na da vurgu yapmıştır.

1 Ekim’den Bugüne Gelişmeler

1 Ekim 2024: MHP lideri Devlet Bahçeli, Meclis’in yeni yasama yılı açılışında DEM Partililer ile tokalaştı.

22 Ekim: Bahçeli, partisinin grup toplantısında, “Teröristbaşının tecridi kaldırılırsa, gelsin DEM Parti grup toplantısında konuşsun, terörün sona erdiğini ifade etsin” dedi.

26 Kasım: MHP lideri, “İmralı ile DEM grubu arasında yüz yüze görüşmelerin bir an önce yapılmasını bekliyoruz” dedi. DEM Parti eş genel başkanları, ziyaret için Adalet Bakanlığı’na başvurdu.

27 Aralık: Adalet Bakanlığı, Önder ve Buldan’ın İmralı ziyareti için izin verdi.

28 Aralık: İmralı heyeti, Öcalan ile ilk görüşmelerini gerçekleştirdi.

29 Aralık: Heyet, Öcalan’ın “Gereken adımı atmaya hazırım” mesajını duyurdu.

2-12 Ocak 2025: DEM Parti heyeti, sürece dair bilgiler paylaşmak için siyasi parti gruplarıyla görüşmeler yaptı. İlk olarak 2 Ocak’ta MHP lideri Bahçeli ile buluştu.

22 Ocak: Önder ve Buldan, görüşme sonuçlarını Öcalan’a taşımak için tekrar İmralı’ya gitti.

29 Ocak: Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Terörsüz bir Türkiye hedefimize ulaşacağız” açıklamasında bulundu.

16-18 Şubat: Heyet, Öcalan’ın talebi doğrultusunda, Irak’taki Barzani ve Talabani aileleriyle görüşmeler yaptı.

26 Şubat: İmralı heyeti, üçüncü kez İmralı için Adalet Bakanlığı’na başvurdu ve olumlu yanıt aldı.

“`